VADEN Yön. Kur. Bşk. Seyit Acar: 'Kurumsallaşma büyümenin olmazsa olmazı'

Türkiye’nin en büyük otomotiv yedek parça üreticilerinden, Konya merkezli VADEN’in Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Acar, konuşmacı olarak katıldığı panelde şirketlerinde kurumsallaşma ve ikiz dönüşüm süreçlerini anlattı. Acar, aile şirketi olarak başladıkları üretim yolculuğunda, ikinci kuşaktan sonra üçüncü kuşağı da şirkete adapte etmeye başladıklarını belirtti. Acar, aile şirketlerinin büyüme ve sürdürülebilirlik açısından kurumsal yapılar oluşturmalarının gerekliliğine dikkat çekti.

"Kurumsallık, milli servetimiz için vazgeçilmez"

Şirketlerin yalnızca aileler için değil, aynı zamanda milli servet olarak toplum için de büyük önem taşıdığını vurgulayan Seyit Acar, “Şirketlerimiz en kıymetli varlıklarımız. Devletimize, topluma, çalışanlarımıza, müşterilerimize ve tedarikçilerimize karşı sorumluluklarımız var. Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki hiçbir şirket işsizlikten batmaz. Nakit akışını yönetemediği için batar. Şirketleri bizden sonraki nesile bırakabilmeliyiz. Şirketlerin uzun yıllar var olabilmesi için rekabetçiliği koruyacak adımları atmaları gerekiyor Bu adımlar sayesinde 1995 yılında 3 çalışanı olan firmamız bugün 1500 kişilik bir istihdama dönüştü. Üretimden satışlarda Türkiye’nin ikinci 500 şirketi arasında 37’nci, ihracatta ilk 1000 şirket içinde 448’inci, Ar-Ge yatırımlarında da ilk 250’nin içinde 61’inci sıradayız. Gelecek yıllarda daha fazla katma değer üreterek istihdam ve ihracatımızı artırmak istiyoruz. Ayrıca dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarını tamamlamakla birlikte 2040 yılına kadar olan arsa, makine ve lojman planlamamızı da yapmış durumdayız. Tüm bunların bedeli şirketimizi kurumsallaştırmak. Biz kurumsallıkta kendimizi sürekli geliştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Rekabetin artacağı bir döneme giriyoruz”

Seyit Acar, şirketin gelecek yıl halka arz edileceğini ve bu sayede daha güçlü bir kurumsal yapıya kavuşmayı hedeflediklerini söyleyerek, “2012’den bu yana bağımsız denetimler geçiren bir firmayız. Yüzde yüz kayıt içerisinde çalışıyoruz. Dünyada değişik bölgelerde satış organizasyonlarını yönetebilmek için gelecek yıl halka arz kararı aldık. Bundan amacımız, bağımsız yönetim, icra ve denetim kurulları oluşturarak şirketi daha sağlam temellere oturtmak. Önümüzdeki süreçte yeşil dönüşüm ve dijitalleşme süreçleriyle rekabetin artacağı bir döneme giriyoruz. Şirketlerin finansal okuryazarlığı ve dijital dönüşüme uyumu rekabette kritik önem taşıyor” dedi.

“Kurumsallığın dozu iyi ayarlanmalı"

Acar, kurumsallaşmanın şirketlerin büyümesi için şart olduğunu kabul etmekle birlikte, aşırı kurumsallaşmanın da sorun olabileceğine dikkat çekerek, “Kurumsallık önemli ama şirketin yapısına göre gereğinden fazla kurumsallaşmak da yavaşlatma getirir. Şirketlerin uzun ömürlü olabilmeleri için ortak akılla hareket etmeleri gerekiyor. Türkiye’de gelişen firmalardan örnek alarak, dengeli bir kurumsallaşma modeli oluşturmalılar. Maalesef dünya birleşerek büyüyor, biz ise dağılarak rekabet gücümüzü kaybediyoruz. Türkiye’deki şirketlerin rekabet gücünü artırmak için kurumsallaşma sürecini kararlılıkla sürdürmesi gerekiyor. Ekonomik zorlukların üstesinden gelmenin yolu kurumsallaşarak daha fazla çalışmak ve gelir adaletini sağlamaktan geçiyor” ifadelerini kullandı.